KİMDİR BU STAR WARS?

1977’de başlayan Star Wars efsanesi 2017’de bile hızını kesmeden nasıl devam ediyor? Bundan 40 yıl önce hiç bir bilgisayar efekti veya 3D animasyon kullanılmadan yapımına başlanan bir bilim kurgu serisi, nasıl olup da seyirciyi aynı heyecanla buluşturabiliyor?

Bazıları için Star Wars saçma sapan bir hayal. Garip şekilsiz uzaylı yaratıklar, tuhaf bir felsefe, anlamsız bir film serisi. Bazıları içinse adeta bir fenomen. Filmdeki yıldızlar gibi giyinenler, özel toplantılar, anma günleri... Filmin robotlarından R2-D2’nin teknik çizimlerini paylaşarak gerçek kopyalarını üretenlerin bir topluluğu bile var!

Peki hangi taraf haklı?

Kendini fena kaptırıp adeta bir “Star Wars Müridi” olmayı normal görmek elbette mümkün değil. 

Bunun dışında filmin senaryosunu, hikayesinde yer alan insani öğeleri, veya çekim tekniklerini beğenenler için bir şey demeye de gerek yok. İnsanlar istediklerini beğenmekte serbestler, sonuçta bu bir zevk meselesi. Bazıları romantik komediden hoşlanır, bazıları casus filmlerinden, bazıları ise bilim kurgudan.

Asıl mesele şu: Star Wars gibi bir franchise nasıl olup da on yıllar boyunca büyük gişe hasılatı sağlayabiliyor? Gişe hasılatı derken, 245 milyon dolar maliyetle çekilen Star Wars: Güç Uyanıyor filmi 2015 yılında dünya çapında 2 milyar dolar kazanç sağlıyorsa, bu durum mercek altına alınması gereken bir durumdur. 

Bir başka olağanüstü pazarlama başarısı ise, film sinemalarda oynamaya başlamadan önce ön rezervasyon ile 100 milyon doların üzerinde bilet satışı gerçekleştirilmiş olması. 


Filmin oyuncakları, uzay gemilerinin maketleri piyasada milyonlarca dolarlık satış yapıyor. Lego filmi de yapıldı.

Serinin son filmi olan Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi 16 Aralık 2016’da piyasaya sürüldükten sonra sadece 20 gün içinde dünya çapında 838 milyon dolar hasılata ulaştı. 

Star Wars için konvansiyonel pazarlama tekniklerinin yanı sıra müthiş bir sosyal medya kampanyası yürütülüyor. Öncelikle, Cinemablend, Screen Rant, Fandango, MovieWeb, Wired, Total Film, TheHollywood Reporter, Gizmodo, Empire Magazine, Games Radar gibi sektörel sayfalar ve bunların twitter hesapları inanılmaz bir içerik zenginliği ile besleniyor. 

Filmin yeniden yapılan çekimleri senaryoyu nasıl etkilemiş, konsept çizimlerinden neler hayata geçirilmiş, silinmiş sahnelerde hangi detaylar saklıymış, film yıldızlarıyla yapılan röportajlarda hangi sırlar açığa çıkmış... Konuyu fazla merak etmeyen bir insanın bile meraklanmasını, takip etmesini sağlayacak bir strateji bu. 

Her gün takip ettiğiniz sayfalarda veya tweet’lerde karşınıza sonsuz çeşitlilikte Star Wars içeriği çıkıyor ve bir noktada sizin de ilginizi çeken bir detay size yakalıyor. Böyle olmasa bile, kesintisiz şekilde karşınızda olan bir konuya öylesine aşina oluyorsunuz ki, bir yerden sonra artık Star Wars bilinçaltına yerleşiyor. Öyle ki, bu kadar köpürtülen, her an gözlerinizin önünde olan bir içerik sizin için değer kazanmaya başlıyor. 

Henüz çekimlerine bile başlanmamış bir devam filmi olan Star Wars 8 yoğun biçimde tartışılıyor, insanlar senaryo hakkında spekülasyonlar yapıyor. 2017’nin heyecanla beklenen en önemli 10 filmi arasında sayılıyor. 

Bu yoğun çabanın karşılığı Star Wars filmlerinin milyarlarca dolarlık hasılatlarıyla fazlasıyla alınıyor. Görünen o ki, 21. Yüzyılın modern pazarlama stratejilerinin başında içerik üretmek ve bunları sürekli olarak insanlarla paylaşarak göz önünde olmak geliyor.